Kur’an’ın çoğu yerinde birbirinden uzak meselelerin birleştirilmesi, selaset ve fesahatine nasıl uyar?
1 sayfadaki 1 sayfası
Kur’an’ın çoğu yerinde birbirinden uzak meselelerin birleştirilmesi, selaset ve fesahatine nasıl uyar?
Kur’an’ın çoğu yerinde birbirinden uzak meselelerin birleştirilmesi, selaset ve fesahatine nasıl uyar?
Şeytanın ikinci küçük itirazı
Sûre-i -1- ’i okurken,
-2-
Şu âyetleri okurken, Şeytan dedi ki: 'Kur’ân’ın en mühim fesahatini, siz onun selâsetinde ve vuzuhunda buluyorsunuz. Halbuki, şu âyette nereden nereye atlıyor. Sekerâttan tâ Kıyâmete atlıyor, nefh-i Sûrdan muhasebenin hitâmına intikal ediyor, ondan Cehenneme idhâli zikrediyor. Bu acîb atlamaklar içinde hangi selâset kalır? Kur’ân’ın ekser yerlerinde, böyle birbirinden uzak meseleleri birleştiriyor. Böyle münâsebetsiz vaziyetiyle selâset ve fesahat nerede kalır?'
Elcevap: Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın esâs-ı i’câzı, en mühimlerinden belâgatından sonra îcâzdır. İcâz, i’câz-ı Kur’ân’ın en metîn ve en mühim bir esâsıdır. Kur’ân-ı Hakîm’de şu mu’cizâne îcâz, o kadar çoktur ve o kadar güzeldir ki, ehl-i tetkik, karşısında hayrettedirler. Meselâ, -3-
kısa birkaç cümle........
1 Kaf. Şerefi pek yüce olan Kur’ân’a yemin olsun. (Kaf Sûresi: 1.)
2 İnsanın ağzından hiçbir söz çıkmaz ki, yanında onu yazmaya hazır, gözetleyici bir melek olmasın. • Derken ölüm sarhoşluğu gerçekten geliverir. İşte senin kaçıp durduğun şey budur. • Ve Sûr’a üfürülür. Vaad olunan gün işte budur. • Herkes yanında bir sevk eden, bir de şâhidlik eden melekle beraber gelir. • And olsun ki sen bundan gàfildin. Şimdi gözünden perdeyi kaldırdık. Bugün bakışın pek keskindir. • Yanındaki melek 'İşte onun defteri bende hazırdır' der. • Atın Cehenneme, her bir inatçı kâfiri! (Kaf Sûresi: 18-24.)
3 Ve denildi ki: 'Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.' Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cûdî Dağına oturdu. Ve 'Zâlimler gürûhu Allah’ın rahmetinden uzak olsun' denildi. ( Hûd Sûresi: 44.)
Sözler, 174
Şeytanın ikinci küçük itirazı
Sûre-i -1- ’i okurken,
-2-
Şu âyetleri okurken, Şeytan dedi ki: 'Kur’ân’ın en mühim fesahatini, siz onun selâsetinde ve vuzuhunda buluyorsunuz. Halbuki, şu âyette nereden nereye atlıyor. Sekerâttan tâ Kıyâmete atlıyor, nefh-i Sûrdan muhasebenin hitâmına intikal ediyor, ondan Cehenneme idhâli zikrediyor. Bu acîb atlamaklar içinde hangi selâset kalır? Kur’ân’ın ekser yerlerinde, böyle birbirinden uzak meseleleri birleştiriyor. Böyle münâsebetsiz vaziyetiyle selâset ve fesahat nerede kalır?'
Elcevap: Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın esâs-ı i’câzı, en mühimlerinden belâgatından sonra îcâzdır. İcâz, i’câz-ı Kur’ân’ın en metîn ve en mühim bir esâsıdır. Kur’ân-ı Hakîm’de şu mu’cizâne îcâz, o kadar çoktur ve o kadar güzeldir ki, ehl-i tetkik, karşısında hayrettedirler. Meselâ, -3-
kısa birkaç cümle........
1 Kaf. Şerefi pek yüce olan Kur’ân’a yemin olsun. (Kaf Sûresi: 1.)
2 İnsanın ağzından hiçbir söz çıkmaz ki, yanında onu yazmaya hazır, gözetleyici bir melek olmasın. • Derken ölüm sarhoşluğu gerçekten geliverir. İşte senin kaçıp durduğun şey budur. • Ve Sûr’a üfürülür. Vaad olunan gün işte budur. • Herkes yanında bir sevk eden, bir de şâhidlik eden melekle beraber gelir. • And olsun ki sen bundan gàfildin. Şimdi gözünden perdeyi kaldırdık. Bugün bakışın pek keskindir. • Yanındaki melek 'İşte onun defteri bende hazırdır' der. • Atın Cehenneme, her bir inatçı kâfiri! (Kaf Sûresi: 18-24.)
3 Ve denildi ki: 'Ey yer, suyunu yut. Ey gök, suyunu tut.' Su çekildi, iş bitirildi ve gemi Cûdî Dağına oturdu. Ve 'Zâlimler gürûhu Allah’ın rahmetinden uzak olsun' denildi. ( Hûd Sûresi: 44.)
Sözler, 174
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz